Bi Hatıra; ''Burdur Yollarında..''
04-01-2023
23:00
Bizim için BURDUR pazarı Çarşamba yada Cuma günüdür. Genelde her ay bugünlerde belli noktalara (market, lokanta vs.) Bucak Tarhanası dağıtımına gideriz. Bucak Salebi ne kadar meşhur ise Bucak Tarhanası da bi o kadar meşhurdur, kokulu tarhana diye adlandırır doşarıdan gelen müşterilerimiz. Neyse lafı çok uzatmayalım, ne demiştik, Burdur'a gidiyoruz. Tabi giderken gün seçmemiz gerekiyor ki işimiz rast gitsin. O yüzden;
Pazartesi haftanın ilk günü gidilmez!
Salı Burdur’un pazarı gidilmez! (çok kalabalık olur)
Perşembe Bucak'ın pazarı gidilmez!
Cumartesi sallanır,
Pazar yola çıkılmaz, gidilmez!
Yani 2 gün kalıyor geriye ya Çarşamba ya Cuma..
Her dağıtımdan önce taze olarak öğütülür tarhanamız, paketler, dağıtıma öyle çıkarız.
Yine böyle bir gün hazırlığımızı yapıp bir Cuma öğleden sonra Burdur için çıktık yola.
Burdur merkezdeki marketlere Bucak Tarhanamızı bıraktık.
Sıra geldi meşhur Toros Lokantasına.. Öğle saatleri de gelmiş, biraz da acıkmıştık haliyle.
Balcı bal mı yer demeyin, çorba menülerinde BUCAK TARHANASI var, bu soğuk Burdur kışında kaçmaz! Toros Lokantasını da bu yörede herkes bilir, öğrencisi, askeri, şehre gelen misafileri yıllardır ağırlayan, kendini ve kalitesini koruyan bir işletme. Haliyle şehir merkezinde olduğu için oldukça yoğun ve işlek, bulunduğu yol da biraz dar, park sorunu yaşanabiliyor sıkca. Çünkü tek yön ve çok işlek bir yol. İçten dıştan oldukça yoğun. Yani yolda durup mal indirmek biraz zahmetli. Oldukça hızlı ve şanslı olmak gerekiyor.
Arkadan gelen arabanın, taksicinin acelesi olabiliyor, sonrasında bolca korna, laflı sözlü meseleler, plakanın fotoğrafını çekme vb eylemler..olağan şeyler… herkesin acelesi var, insanlar zamanla yarışıyor, kimsenin kimseyi beklmeye tahammülü yok malesef.
Lokantanın önüne geldim, dörtlüleri yakıp hızlıca kolileri indirmeye koyuldum. Son koliyi elime almıştım ki arkadan sapsarı bir araba ve korna sesi. Ticari taksi gelmiş ve acelesi var. Hemen ''1 dakika!'' diye işaret edip hızlıca son koliyi lokantaya bıraktım ve çıktım.
Ben çıkar çıkmaz bi korna sesi daha, tüm sokak inliyor, nerdeyse saniyeler içinde bir korna daha..O sırada taksici şoförü kadın:
- ''Bir dakika bakar mısınız?'' diye seslendi..
Biraz şaşkın biraz da temkinli bir şekilde taksiye doğru ilerledim. Şoför ablamız arkadaki müşterilerini şaret etti. Meğer arkadaki 2 kadın yurt dışına gitmek için havaalanına gidiyormuş. Ve bagajda sıralı olan tarhana kolileri dikkatlerini çekmiş, merak etmişler, birşey sormak istiyorlarmış;
- ''Tarhana mı satıyorsunuz? İçinde ne var? Kolilerinizi görünce merak ettik.'' dediler..
Biraz şaşkınlıktan sonra derin bi nefes alarak başladım anlatmaya..
Normalde dükkanda rahat bir şekilde, zaman sıkıntısı olmadan anlattığım bilgileri kısa zaman içerisinde, başka bir araba daha gelmeden anlatmam gerekiyordu.
Normalde dükkanda rahat bir şekilde, zaman sıkıntısı olmadan anlattığım bilgileri kısa zaman içerisinde, başka bir araba daha gelmeden anlatmam gerekiyordu.
28 yıldır Bucak Tarhanası ürettiğimizi, undan değil göceden (kırılmış tam buğday) yaptığımızı, ev yoğurdu ile 21 gün mayalandırdığımızı, katkısız doğal oluşunu hızlıca anlattım…Onlar duymuş zaten Bucak Tarhanasını daha önce, ama yemek/almak nasip olmamış. ''Bizim için koliyi açıp içinden 2-3 paket verebilir misiniz?'' dedi. Arabadan getirip verdim hemen…Taksi şoförüne de hayırlı işler dileklerimi iletip, karşılıklı teşekkür edip ayrıldık.. Yolun ortasında gerçekleşen bi alışveriş.. Şansın ötesinde huzurlu ve bereketli bir gündü ..Taksideki müşteriyle de alışveriş yaptık ya daha ne olsun. Artık bizim için korna sesi her zaman itici, rahatsız edici bir ses değil!
Melike S.
Melike S.